Siz değerli misafirlerimizle birlikte Doğu Anadolu’nun kadim coğrafyasına; Anadolu’nun yüksek platolarına ve dağlarına yolculuğa başlıyoruz.
Malatya – Aslantepe – Battalgazi – Ulu Camii – Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı – Kayısı Borsası – Kömürhan Köprüsü – Karakaya Barajı – Hazar Gölü – Elazığ – Harput Kalesi – Arap Baba Türbesi – Meryem Ana Kilisesi
Gece yolculuğumuzun ardından sabah erken saatlerinde Malatya’ya varıyoruz. Malatya’da alacağımız kahvaltı sonrasında Aslantepe Höyüğü ile turumuza başlıyoruz. Aslantepe Höyüğü Türkiye’nin en büyük höyüklerinden biridir. Aslantepe Höyüğünde bulunan 5500 yılık tapınağı rehberimiz eşliğinde gezip, bilgiler aldıktan sonra eski Malatya’ya yani Battalgazi’ye geçiyoruz. Tarih boyunca Malatya’nın her türlü kabilesine ev sahipliği yapmış, tarihin izlerini taşıyan Battalgazi’de Ulu Camii ve Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı gezilerimizi gerçekleştirerek Malatya’nın meşhur kayısılarını tadıp, alışverişlerinizi yapabileceğiniz Malatya Kayısı Borsası’na hareket ediyoruz. Burada alışveriş molası verdikten sonra Kömürhan Köprüsü’ne hareket ediyoruz. Elazığ – Malatya arasından bulunan diğer adıyla İsmet Paşa Köprüsü olarak bilinen Kömürhan Köprüsü Fırat Nehri üzerinde bulunmaktadır. Karakaya Barajı yapımı sonrasında tarihi öneme sahip olan eski köprü yıkılmış fakat yerine yapılan yeni köprüye yine aynı isim verilmiştir. Kömürhan Köprüsü ve Karakaya Barajı’nı fotoğraflamamızın ardından Elazığ’a doğru hareket ediyoruz. İlk olarak Elazığ’a ulaşıyoruz. Harput’ta kısa bir gezinti yaptıktan sonra yaklaşık 3 bin yıllık tarihe sahip Harput Kalesi’ne neden Süt Kalesi denildiğini dinliyoruz. Ardından Doğu’nun Pisa Kulesi olarak adlandırılan Yatık Minaresi ile ünlü Harput Ulu Camii’ni ziyaret ediyoruz. Harput Tarihi Evlerini dışardan gördükten sonra Arap Baba Türbesini gidiyor ve rehberimizden Arap Baba’nın hikayesini dinliyoruz. Daha sona Harput Kalesinin doğusunda yer alan Meryem Ana Kilisesi’ni ziyarete ediyoruz. Anadolu’nun en eski mabetlerinden biri olan Meryem Ana Kilisesi hakkında rehberimizden bilgiler aldıktan sonra otelimize doğru hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Pertek – Pertek Kalesi – Tunceli – Munzur Vadisi – Bingöl – Yüzen Adalar – Tatvan – Nemrut Krater Gölü
Sabah otelde alacağımız sabah kahvaltısı sonrasında otobüsümüze binerek feribot yolculuğu ile Pertek’e hareket ediyoruz. Baraj sularının yükselmesiyle bir ada görünümünü alan Pertek Kalesini görüp, fotoğraflıyoruz. Ardından Tunceli Munzur Vadisine varıyoruz. Doğu Anadolu’nun Yukarı Fırat Bölgesinde bulunan Tunceli Munzur Vadisi Milli Parkı ile tanınmaktadır. Türkiye’nin en büyük milli parklarından biri olan ve 42.000 hektarlık alana yayılan Munzur Vadisi; zengin flora ve faunaya sahip muhteşem manzaralar sunan bir vadidir. Vadide ilk olarak Ana Fatma Makamı ziyareti sonrası derin ve kayalık vadi içerisinde yer alan Halvori suyunun çıkış noktası Halbori Gözeleri’ni görüp fotoğraf molası veriyoruz. Munzur Vadisinde vereceğimiz fotoğraf molası ardından Tunceli’ye veda ediyor ve Bingöl Yüzen Adalara hareket ediyoruz. Yöre halkı tarafından keşfedilen Yüzen Adalar tamamen doğal bir oluşumdur. Gölün üç tarafı dağlar ve tepelerle çevrilmiş düz arazi üzerinden bulunan bir Krater Gölüdür. 300 metrekarelik bir alana sahip olan Yüzen Adalar’da fotoğraf çekimi için serbest zaman veriyoruz Ardından Tatvan’a hareket ederek dileyen misafirlerimiz ile Nemrut Krater Gölü’nü görmek üzere Nemrut Dağı’na çıkıyoruz. (Ekstra) Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan Nemrut Krater Gölü; Dünya’nın ikinci, Türkiye’nin en büyük Krater Gölü özelliğini taşımaktadır. 150 metre derinliğe sahip olan krater çukuru içerisinde volkanik faaliyetlerin sonucunda meydana gelmiş tüf oluşumları, sıcak ve soğuk su kaynaklarını, göletleri ve muhteşem günbatımı manzarasını gördükten sonra minibüslerimize binerek otobüsümüze ulaşıyoruz. Nemrut Krater Gölü turumuzun ardından otelimize doğru hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Ahlat Selçuklu Mezarlığı – Emir Bayındır Kümbeti – Van – Van Gölü - Akdamar Adası ve Kilisesi – Van Kalesi – Eski Van Evleri –Urartu Müzesi – Kedi Evi – Savat Atölyesi – Halı Kilim Kooperatifi
Sabah otelde alacağımız sabah kahvaltısı sonrasında Ahlat’a hareket ediyoruz. Ahlat’ta bazıları 3,5 metre boyunda olan anıtsal mezar taşlarıyla dolu olan Selçuklu Mezarlığı ve çevresindeki pek çok farklı tarzda inşaa edilmiş olan Kümbetlerden en ilginci olan Emir Bayındır Kümbeti’ni göreceğiz. Rehberimizden bilgiler aldıktan sonra Ardından ülkemizin en büyük gölü olan bölge halkının Van Deryası dediği Van Gölü’nün kıyısına kurulmuş Van’a hareket ediyoruz. Van denilince akla ilk gelen yerlerden biri olan Akdamar Adası ve Kilisesi’ne gidiyoruz. Van Gölü üzerinde yapacağımız yarım saatlik bir tekne yolculuğu sonrasında ulaşacağımız Akdamar Adası ve Kilisesi’ne varıyoruz. Rehberimizden kavuşamayan aşıkların hüzünlü hikayesini ve Kral Gagik’in muhteşem kilisesinin tarihini dinledikten sonra Van Gölü kıyısında öğle yemeğimizi alıyoruz. Dileyen misafirlerimiz Van’a özgü inci kefalinin tadına bakabilirler. Öğle yemeğimizin ardından Tuşpa diye bilinen, Van Kalesi’ne geçiyoruz. Surlar, Kale Camiisi, Urartu Krallarının Kaya Mezarları ve Kale Kapılarını görüp rehberimizden bilgiler alarak gezimizi gerçekleştiriyoruz. Ardından Van Urartu Müzesi’ne geçiyoruz. Urartuları daha yakından ve tüm yönleriyle tanımamıza olanak sağlayan, kadim şehir Van’ın binlerce yıllık tarihinde yer eden tüm uygarlıkların mirasını görebileceğimiz Van Müzesi gezimizi rehberimiz eşliğinde gerçekleştiriyoruz. Ardından Van Kedisi Evi’ne hareket ediyoruz. Bölgenin en sevimli ve meşhur canlılarından olan Van Kedilerini görüp, fotoğrafladıktan sonra Savat Atölyesine geçiyoruz. Gümüş üzerine kurşunla özel işlenen karartı anlamına gelen Savat Atölyesinde gümüşün işlenmesi ve aşamaları hakkında bilgiler alıp, alışverişlerimizi yapıyoruz. Ardından Van yöresine özgü el dokuma halılarını görüp satın alabileceğimiz mağazamıza hareket ediyoruz. Burada el dokuma halıları hakkında bilgi alıp alışverişlerimizi gerçekleştirmemizin ardından otelimize doğru hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Muradiye Şelalesi – Tendürek Dağı - Doğubayazıt – İshakpaşa Sarayı – Ağrı Dağı - Iğdır – Kars - Arpaçay – Ani Harabeleri – Menuçehr Camii – Kars Kalesi – 12 Havariler Kilisesi – Fethiye Camii
Sabah otelde alacağımız sabah kahvaltısı sonrasında Muradiye Şelalelerine hareket ediyoruz. Bendi Mahi Çayı üzerindeki Muradiye Şelalesi ve Şeytan Köprüsünü görerek fotoğraf molası veriyoruz. Ardından Tendürek Dağı’ndan geçerek Doğubayazıt’ta bulunan İshakpaşa Sarayı’na hareket ediyoruz. Tendürek Dağı Geçidi’nden geçerken katılaşmış lavları, Çaldıran Ovası’ndan geçerken meşhur savaşın geçtiği alanları göreceğiz. 220 yıllık İshakpaşa Sarayı yapıldığı günden bu yana tüm Doğu Anadolu’nun sembolü olmuştur. 116 odalı, bütün ovaya hakim konumuyla, birbirinden eşsiz taş işlemeli anıtsal kapılarıyla İshakpaşa Sarayı sizi kendisine hayran bırakacaktır. Rehberimiz eşliğinde gezimizi tamamlayıp birbirinden güzel fotoğraflar çekiyoruz. Ardından Iğdır’ın sırtını dayamış olduğu 5137 metre yüksekliğindeki Ağrı Dağı’nı fotoğraflayarak Kars’a hareket ediyoruz. Ülkemizin en doğusunda olan Kars, aslında Kafkasyanın en batısında olan şehirdir. Yani hem doğulu hem batılı özellikleri ile çevresinde bulunan Erzurum, Ağrı, Iğdır gibi illerden hem kültürler anlamda çok farklı, sokakları hayat dolu bir şehirdir. Baltık mimarisinin ülkemizdeki en iyi izlenebileceği merkezdir Kars. Birbirini 90 derece açıyla kesen sokaklar, cepheleri süslü, kesme taş binalar ve daha fazlasını gördükçe sizi kendisine hayran bırakacaktır. Kars’ta ilk olarak Türkiye-Ermenistan sınırında bulunan Ermeni ve Selçuklu kültürünü en önemli birleşme noktalarından olan Ani Harabelerine hareket ediyoruz. Ani 1000 yıl önce bölgenin en zengin şehri imiş. Bölgede bulunan kutsal yapılarda bunu hemen anlayacaksınız. Bu tarihi antik kentte Surları, Kapıları, Surp Pirgiç Kilisesi (Keveli Kilise), Surp Kirkor Kilisesi (Tigran Honents Kilisesi), Katedral (Meryem Ana Kilisesi), Küçük Hamam, Ebul Muhammeran Camii, Sultan Sarayı, Anadolu’nun ilk Türk Camiisi olan Menücehr Camiisi ve İpekyolu Köprüsü gibi eserleri görüp rehberimiz anlatımları eşliğinde geziyoruz. Bu gezilerimizin ardından 2 ülke arasında sınırı oluşturan Arpaçay’a tepeden bakarak bu muhteşem tarihi kente veda edip Kars Merkeze geçiyoruz. Kars şehir merkezinde bir kartal yuvası gibi tepeden bakan Kars Kalesi, Katedral diye bilinen 12 Havariler Kilisesi, Taş Köprü ve ünlü şairlerimizden Namık Kemal’in bir dönem yaşadığı evi ziyaret ediyoruz. Daha sonra 1643 yılında Kars Beylerbeyi Dilaver Paşa tarafından yaptırılan fakat Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra Kars’ın Rus işgali altında kalmasıyla tahrip edilen Ulu Camii gezimizi gerçekleştirip, Beylerbeyi Sarayını panoramik olarak görüyoruz. Bu gezilerimizin ardından Kars Sokaklarında serbest zaman veriyoruz. Daha sonra Meşhur Kars peyniri ve yöresel alışverişlerimiz için alışveriş molası veriyoruz. Molamızın ardından otelimize hareket ediyoruz. Konaklama yemeği otelimizde.
*Dileyen misafirlerimiz akşam yemeğinin ardından muhteşem dansları ile erkeklerin havada uçarcasına, kızların ise bir su üzerinde süzülürcesine dans ettiği, Kafkas kültürünün en güzel halk danslarının sergilendiği Kafkas gecesine katılabilirler. (Ekstra)
Sarıkamış – Allahuekber Dağları – Horasan – Çobandede Köprüsü – Erzurum – Çifte Minareli Medrese – Üç Kümbetler – Taş Han – Yakutiye Medresesi – Karlıova – Bingöl – Kovancılar - Elazığ
Sabah otelde alacağımız sabah kahvaltısı sonrasında Sarıkamış’a hareket ediyoruz. Allahuekber Dağlarını tırmanırken sizi karşılayacak büyüleyici manzaranın etkisi altında kalacaksınız. Allahuekber Dağlarında bulunan 90 Bin şehit verdiğimiz Sarıkamış Şehitliği’ni görüyoruz. Şehitlik ziyaretimizin ardından Baltık mimarisinin örneklerini görerek, Katerina Köşkünü görüyoruz. Bir diğer adıyla Çar II. Nikola’nın av köşkü olan bu yapı çivi kullanılmadan saf ağaçtan eşi Katerina için inşa edilmiştir. Zengin obsidyen yataklarına sahip Allahuekber Dağlarının eteğine kurulmuş olan Sarıkamış’ta obsidyenden elde edilen ürünleri satın alabilmeniz için serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanın ardından Allahuekber Dağlarını aşarak Horasanı geçerek Köprüköy’e varıyoruz. Köprüköy’de Aras Nehri üzerine kurulmuş tarihi Çobandede Köprüsünde fotoğraf molası veriyoruz. Fotoğraf molasının ardından Erzurum’a geçiyoruz. Erzurum, Doğu Anadolu’nun en büyük şehirlerinden ve aynı zamanda 1900 metrelik yüksekliğiyle ülkemizin en yüksekteki şehir merkezidir. Erzurum’un eski eserlerinin tamamı volkanik, bazaltik kara taşlarından oluşmaktadır. Erzurum gezimize Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Çifte Minareli Medrese ile başlıyoruz. Ardından Saltuklular dönemine tarihlenen ve Anadolu’da bulunan Anıt Mezarların en güzel örnekleri arasında yer alan Üç Kümbetler gezimizi gerçekleştiriyoruz. Daha sonra Osmanlı mimarisinin şehirdeki gözde noktalarından ve aynı zamanda da Erzurum’un meşhur Oltu Taşı mağazalarında içerisinde yer aldığı Taş Han ve ilgi çekici çinileriyle göze çarpan Yakutiye Medresesi gezilerimizi gerçekleştirip Karlıova, Bingöl, Kovancılar istikameti üzerinden Elazığ’da bulunan otelimize doğru hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Keban - Arapgir - Kemaliye – Mani Yol - Taş Yol – Lökhane – Fırat Nehri – Karanlık Kanyon – Sivas - Divriği Ulu Camii – Kongre Binası – Kale Camii – Buruciye Medresesi – Çifte Minareli Medrese – Şifaiye Medresesi
Sabah otelde alacağımız sabah kahvaltısı sonrasında otobüsümüze binerek Keban’dan geçerek üzerinden Arapgir’e varıyoruz. Kerpiç ve taştan inşa edilmiş evleri sokakları, tarihi dokusu ve doğası ile kendisine hayran bırakacaktır. Arapgir’e veda edip Kemaliye’ye doğru hareket ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Eğinliler, siz kemale ermiş insanlarsınız. Bu yüzden adımı size veriyorum.” Demesi üzerine Kemaliye adını alan bu ilçede insanların elleriyle yaptığı Taş Yolu görüyoruz. Osmanlı Döneminde eşlerine özlem ve hasret dizeleri yazan kadınların sözlerinin sergilendiği Mani Yolunda yazılan manileri okuyarak yürüyoruz. Kemaliye çarşılarında Lök Tatlısı ve alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Ardından otobüsümüze binerek Taş Yol üzerinden geçerek Divriği’ye hareket ediyoruz. Yol güzergâhımızda Fırat Nehrinin oluşturduğu 100 metre derinliğe oluşan Karanlık Kanyon’da ki yolculuğumuz sizi büyüleyecektir. Programın müsaitliği ve su seviyesinin uygunluğu durumunda dileyen misafirlerimiz ile Karanlık Kanyon Tekne Turu gerçekleştiriyoruz. (Ekstra) Ardından Recep Yazıcıoğlu Köprüsünden geçerek Sivas Divriği’ye ulaşıyoruz. 13. yüzyıl Selçuklu Dönemi şaheseri olarak tanımlanan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifasını gezerken mermerin sanata nasıl dönüştüğünü izleyeceğiz. İslam Mimarisinin bu başyapıtı UNESCO Dünya Miras Listesinde de yer almaktadır. (Restorasyon çalışmasının tamamlanması durumunda gezilecektir.) Divriği gezimiz sonrası Kangal üzerinden Cumhuriyet Kenti Sivas’a ulaşıyoruz. 1271 yılında yaptırılan Gök Medrese’de rehberimizden alacağımız bilgiler ardından Ulu Cami’yi görüyoruz. Zamanla eğilen ve eğri olarak ayakta kalan minaresiyle ünlü Ulu Cami’yi gördükten sonra; Buruciye Medresesi, Çifte Minareli Medrese ve Şifaiye Medresesi ziyaretlerimiz ile Sivas Meydanı gezimize devam ediyoruz. Yıllarca lise olarak sonrasında ise Kongre Binası olarak kullanılan Sivas Kongre Binası hakkında rehberimizden bilgiler alıp gezimizi gerçekleştirdikten sonra Cumhuriyet Meydanında serbest zaman veriyoruz. Serbest zaman sırasında Madımak Otelini görebilir ve meşhur Çerkezin Kahvesinde kahvelerinizi içebilirsiniz. Ardından akşam yemeği için vereceğimiz serbest zaman sonrasında Doğu Anadolu Turumuzun sonuna geliyor ve dönüş yolculuğumuza başlıyoruz.
• Tur süresince gezilecek olan bölgenin hava şartları ve coğrafi yapısına uygun kıyafet ve ayakkabı (bot, terlik, spor ayakkabı vb.) tercih edilmelidir.
• Tur süresince çekileceğiniz fotoğraflarınıza renk katmak için, dilerseniz aksesuar şapka vs. eşyaları sırt çantanıza almanızı hatırlatırız.
• Yolculuğa başlamadan önce düzenli kullandığınız ilaçlar varsa yanınıza alınız ve Alerjik, Kronik ve Kalıtsal rahatsızlıklarınızı rehberinize veya araç personeline bildiriniz.
• Yolculuk esnasında ve tur süresince ihtiyacınız olan şarj aleti, powerbank gibi cihazlarınızı yanınızda bulundurunuz.
• Yırtık, yıpranmış, ıslanmış ve/veya benzeri tahribat(lar)a uğramış pasaportlar nedeniyle ziyaret edilecek ülke sınır kapısında gümrük polisi ile sorun yaşanmaması adına; anılan pasaportların yenilenmesi ve T.C. vatandaşlarına vize uygulayan bir ülke ise ilgili vizenin yeni pasaportta olması gerekmektedir. Aksi durumda sorumluluk yolcuya aittir.
• Vizesine kendi başvurusunu yapacak yolcularımızın ihtiyaç duyduğu belgelerin (otel konfirmesi, ulaşım bileti vs.) temini normal şartlarda 1 iş günü sürmektedir. Misafirlerimizin bu süreyi göz önünde tutarak randevu tarihlerini ve saatlerini ayarlaması gerekmektedir. Aksi halde olası aksaklıklardan acenta sorumlu değildir.
• Vizesiz ve pasaportsuz şekilde, sadece TC kimlik kartı ile gidilebilen ülkelere girişlerde üzerinde TC kimlik numarası bulunan yeni tip nüfuz cüzdanı ile geçiş yapabilmektedir. Bunun dışındaki kimlik kartları ile (ehliyet, kurum kimlikleri vs.) geçiş yapılamamaktadır. Bebekler, Çocuklar dâhil kimliklerde fotoğraf olması zorunludur.
• Acenta; havayolu ile yolcu arasında aracı konumunda olup, 28.09.1955 Lahey Protokolüne tabidir. Tarifeli ve özel uçuşlarda rötar riski olabilir veya mevcut gezi ve uçuş öncesinde saatler değişebilir. Acenta, bu değişiklikleri en kısa sürede bildirmekle yükümlüdür. Havayolundan veya misafirden kaynaklı olarak, yurt içi iç hat uçuşlarını/bağlantılarını kaçırmasından kaynaklanan aksaklık ve/veya doğabilecek problemlerden acenta sorumlu tutulamaz.
• 3 kişilik odalar, otellerin müsaitliğine göre verilmektedir. 3 kişilik odalarda ilave yatak uygulaması olup, 3. yatak standart yataktan küçüktür. 3 kişilik odalarda 3 ayrı yatak garantisi verilememekte olup, otel(ler)de buna uygun oda olması durumunda, müsaitliğe göre, otel tarafından blokaj yapılmaktadır.
• Çocuk indirimleri sadece 2 yetişkin yanında konaklayan çocuklar için geçerlidir.
• Rezervasyon/kayıt esnasında, seyahat edilecek pasaportta geçen isim-soyisim, doğum tarihi, pasaport numarasının bildirilmesi ve sisteme girilmesi gerekmektedir. Uçak biletleri, otel rezervasyonları ve Ulaştırma Bakanlığı’na yapılan bildirimler bu bilgilere göre düzenlenmektedir. Hatalı bilgilerden oluşacak ceza bedelleri misafirin sorumluluğundadır.
• Cep telefonlarınızı yurtdışında kullanabilmek için ülkeden ayrılmadan önce, hattınızın yurtdışı aramalarına/aranmalarına açık olup olmadığını, GSM operatörü firmanızdan kontrol etmeniz gerekmektedir.
• Seyahatiniz süresince kullandığınız ulaşım araçlarından ve konakladığınız otellerden kısa süreli ya da tamamen ayrılırken, lütfen eşyalarınızı eksiksiz aldığınıza emin olunuz.
• Acenta, mücbir sebepler oluştuğu veya gerek gördüğü durumlarda programın içeriğini bozmadan şehirlerin programdaki sırasını ve otel isimlerini değiştirebilir.
• 18 yaşından küçük çocuklar annesi ile seyahat ediyorsa babasından, babası ile seyahat ediyorsa annesinden, üçüncü bir kişi ile seyahat ediyorsa hem annesinden, hem babasından muvafakatname almak zorundadır. Muvafakatname olmaması sebebi ile uçuşun gerçekleşmemesi durumunda acenta sorumlu tutulamaz.
İlk yorumu siz yapın