Otobüslü GAP Turu (İstanbul Çıkışlı)

1. Gün: ADANA

Lüleburgaz ofisimizin önünde belirtilen saatte yola çıkış

Belirlenen noktalardan yolcularımızın alınmasının ardından İzmit – Adapazarı – Bolu – Ankara – Aksaray güzergâhını takip ederek, sabah saatlerinde Adana'ya ulaşıyoruz.

2. Gün: ADANA - GAZİANTEP

Gezilecek yerler:
ADANA - SABANCI MERKEZ CAMİİ
SEYHAN NEHRİ
TAŞ KÖPRÜ
GAZİANTEP
ZEUGMA MOZAİK MÜZESİ
ANTEP KALESİ
EMİNE GÖĞÜŞ MUTFAK MÜZESİ
HAMAM MÜZESİ
BAKIRCILAR ÇARŞISI
ALMACI PAZARI
TAHMİS KAHVESİ

Siz değerli misafirlerimiz ile Güney Doğu Anadolu’nun kadim tarihi ve kültürünü keşfetmek amacıyla yolculuğumuza başlıyoruz. İstanbul - Ankara - Adana güzergahındaki gece yolculuğumuz ile birlikte güneşin ilk ışıklarını Toros Dağlarının güzel manzarası ile karşılıyoruz. Toros dağlarını aşarak bölgeye Adana sınırlarından giriş yapıyoruz. Akdeniz’in incisi Adana’da alacağımız kahvaltının ardından programımıza başlıyoruz. Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin bereketini arasına ve çukurovanın tam kalbinde kurulmuş Adana’da Seyhan Nehri kenarına giderek Roma döneminden günümüze ulaşmış ve türkülere konu olmuş tarihi Taş Köprüyü görerek ilk fotoğraflarımızı çekiyoruz. Ardından adeta Adana’nın yegane sembolü olan Sabancı Merkez Camii’ni rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Adana programımız ardından şehri panoramik olarak görerek şehirden ayrılıyor ve Antep’e doğru yola çıkıyoruz. Kurtuluş mücadelesinde yaşanan kanlı çarpışmaların hatırası olarak 1927 yılında verilen ‘’ Gazi ’’ unvanıyla Gaziantep olan şehir binlerce yıllık tarihi, gastronomi kültürü ile cıvıl cıvıl tarihi han ve çarşılarıyla güney doğu kültürünü hissetmeye başlıyoruz. Antep’te ilk durağımız dünyadaki en önemli mozaik müzelerinden biri olan Zeugma Mozaik Müzesi olacak. Fırat nehri kenarındaki tarihi Zeugma kentinden çıkarılan mozaikleri görünce büyülenmemek elde değil. Antep tarihine ışık tutan mozaikler ile şehri daha yakından tanımaya ve hissetmeye başlıyoruz. Akabinde tarihi kent merkezine geçerek Antep Kalesi ‘ nde aracımızdan ayrılarak şehir turumuza başlıyoruz. Halk arasında Kefen Bayraklı kale olarak bilinen kale kurtuluş mücadelesinde Fransız askerlerine karşı verilen mücadelenin en önemli tanığı. Şahinbey’in, Şehitkamil’in, Karayılan’ın hatıraları hala duvarlarında gizli. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’ Ben Anteplilerin gözlerinden nasıl öpmem! Onlar ki değil Antep’i tüm vatanı kurtarmışlardır ‘’ sözü yankılanır tepesindeki dalgalanan al bayrakta. Antep Kalesi’nin görerek tarihi sokaklarda dolaşmaya başlıyoruz. Dünyada şehir ismiyle anılan tek gastronomi olma özelliğine sahip olan ve yüzlerce enfes yemeğe ev sahipliği yapan Antep Gastronomisini ve tarihi bir Antep evini görebileceğimiz Emine Göğüş Mutfak Müzesini ziyaret ediyor ve bilgiler alıyoruz. Ardından türkülere konu olmuş hamam kültürünü görebileceğimiz Hamam Müzesi’ni görüyor ve Antep mutfağını deneyimlemek için öğlen yemeği zamanımızı veriyoruz. Yemek sonrasında Antep Han ve Çarşılarını keşfediyoruz. Bakırcılar Çarşısı ve Almacılar Pazarındaki yürüyüşümüz bakır döven ustaların çekiç sesleri ve baharat kokuları ile devam ederken yorgunluğumuzu 1638 yılından beri hizmet veren Antep in en popüler mekanlarından Tahmis Kahvesinde menengiç kahvelerimizi yudumlayarak atıyoruz. Alışveriş ve keyif için verilen serbest zamanımız sonunda buluşup; otele geçerek konaklamamızı gerçekleştiriyoruz.

Kahvaltı: Belirlenen dinlenme tesislerinde (Ekstra)
Öğle yemeği: Belirlenen restoranda (Ekstra)
Akşam yemeği: Otelde fiyata dahil Açık Büfe veya Set menü 

3. Gün: GAZİANTEP - ŞANLIURFA - ADIYAMAN - DİYARBAKIR

Gezilecek yerler:
BİRECİK
KELAYNAK KUŞLARI ÜRETİM İSTASYONU
HALFETİ TEKNE TURU
ATATÜRK BARAJI
ADIYAMAN
KAHTA
NEMRUT DAĞI
KARAKUŞ TÜMÜLÜSÜ
CENDERE KÖPRÜSÜ
NEMRUT TÜMÜLÜSÜ
NİSSİBİ KÖPRÜSÜ
SİVEREK
DİYARBAKIR

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından yeni keşifler için ikinci günümüze merhaba diyoruz. Antep ten çıkarak Mezopotamya’nın kutsal nehri geçtiği her yeri bereketiyle sulayan Fırat Nehri’ne ulaşıyoruz. Antep ile Urfa arasında doğal bir sınır olan nehri geçerek Urfa’nın Birecik ilçesin varıyoruz. Binlerce yıldır Mezopotamya halkları tarafından bereketin ve baharın habercisi olarak görülen ancak 1950 - 1970 yılları arasında nesli tükenme tehlikesi altında kalan ve korumaya alınan Kelaynak Kuşlarının hikayesini dinleyerek; onlarla tanışmaya Kelaynak Koruma ve Üretim İstasyonu’nu ziyaret ediyoruz. Sabah kahvelerimizi Fırat Nehri manzarası eşliğinde Kelaynak Kuşlarının seyrederek yudumluyoruz. Ardından Siyah Gül denince aklımıza ilk gelen ve yakın zamanda Fırat Nehri üzerinde kurulan Birecik Barajının suları altında kalan Halfeti’ye ulaşıyoruz. Dileyen misafirlerimizle teknemize binerek (Ekstra) Baraj Gölü üzerinde yapacağımız gezi sırasında Rum Kale ve sular altında kalan filmlere konu olmuş Savaşan Köyünü görüyoruz. Tekne turumuzun bitiminde Halfeti’de fotoğraf molası vererek yönümüzü Adıyaman’a doğru çeviriyoruz. Yolumuzun üzerinde ülkemizin en önemli barajlarından biri olan ismiyle ve yapısıyla dünya sıralamasında önemli bir yere sahip Atatürk Barajı görüp kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Öğlen yemeğimiz uygun bir noktada alarak Adıyaman’ın Kahta ilçesine ulaşıyoruz. Dileyen misafirlerimiz ile Kahta’da bizi bekleyen minibüslerimize (Ekstra) binerek Kommagene Kralı Mithridates ve ailesinin mezarlarının bulunduğu Karakuş Tümülüsü’ne ulaşıyoruz. Muhteşem manzara eşliğinde rehberimizin yapacağı anlatımların ardından minibüslerimize binerek Roma döneminin en görkemli köprülerinden birisi olan Cendere Çayı üzerine inşaa edilmiş 18 asırlık Cendere Köprüsü’ne varıyoruz. Burada fotoğraf molası verdikten sonra Doğu Toros sıra dağları üzerinde 2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı'na tırmanışa geçiyoruz. Zirvede 2150m’de Kral I. Antiochos’un Tümülüsü yer almaktadır. Doğu ve batı teraslarında I. Kral Antiochos tarafından yapılmış Zeus (Oromasdes), Apollon, Mithras, Helios, Hermes, Herakles, Artagnes, Ares, Kommagene, Tche ve kendisinin dev heykelleri bulunmaktadır. Kral I. Antiochos’ un rüyasını 2150 metredeki heykeller arasında yaşayarak bizi bekleyen minibüslerimizle birlikte kahta’daki otobüsümüze ulaşıyoruz. Ardından Siverek üzerinden Diyarbakır’a ulaşıyor ve konaklamamızı gerçekleştirmek üzere otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelde.

Kahvaltı: Otelde fiyata dahil açık büfe
Öğle yemeği: Belirlenen restoranda (Ekstra)
Akşam yemeği: Otelde fiyata dahil açık büfe veya set menü 

4. Gün: DİYARBAKIR - BATMAN - MARDİN

Gezilecek yerler:
DİYARBAKIR
SURİÇİ
ULU CAMİ
CAHİT SITKI TARANCI EVİ
HASAN PAŞA HANI
SÜLÜKLÜ HAN
DÖRT AYAKLI MİNARE
MARDİN KAPI
ON GÖZLÜ KÖPRÜ
KIRKLARDAĞI
BATMAN
HASANKEYF
MİDYAT
MARDİN

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından siz değerli misafirlerimiz ile üçüncü günümüze başlıyoruz. Dicle Nehri nin büyüsüyle Mezopotamya’nın kadim şehirlerinden biri olan Diyarbakır’da güneşi kucaklıyor ve gezimize başlıyoruz. Çin Seddi’nden sonra dünyadaki ayakta kalmış en uzun kara surları olan Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ile UNESCO Dünya Kültürel Miras listesine girmiş şehirde Suriçi’ne geçiyoruz. Dar sokakları ve taş konakları arasında rehberimiz eşliğinde keşfediyoruz bu güzel şehri. Gezimize Anadolu’nun ilk, İslam Âlemi’nin 5. Harem-i Şerif’i olan Ulucami gezimizle başlıyoruz. İçerisinde taş işçiliği ve ahşap boyama sanatlarının ince zevklerini görebileceğiniz bu güzel eseri gezdikten sonra “ yaş otuz beş, yolun yarısı eder ” şiiriyle tanıdığımız Diyarbakırlı Şair Cahit Sıtkı Tarancı Evini ziyaret ediyoruz. Her mevsim için ayrı kullanım alanları yaratılan bu güzel evde bölge sivil mimarisinin ince örneklerini görerek buradaki gezimizi sonlandırıyoruz. Ardından tarihi surdaki en önemli hanlardan Hasan Paşa Hanı ve Sülüklü Hanı geziyoruz. Yürüyüşümüz esnasında sokak lezzetleri tatmamak olmaz Karpuz Çekirdeği, Meyan Kökü Şerbeti, mevsimine göre ışkın, acur, kelek ve burma kadayıf bunların sadece bir kaçı. İlginç mimarisi ile görenleri hayrete düşüren Dört Ayaklı Minare ve ait olduğu Şeyh Mutahhar Camii’ ni görüyoruz. Türkülere konu olmuş surların en büyük kapılarından Mardin Kapı ve Keçi Burcunda fotoğraflarımızı çekerek Dicle Nehri üzerine kurulmuş On Gözlü köprü ve kırklar dağı türküsünün hikayesini rehberimizden dinleyerek kadim şehirden ayrılıp Batman’a geçiyoruz. Öğlen yemeğimizi müthiş batman yemeğiyle halledip Raman Dağı’ndaki petrol kuyularını görerek sular altında kalan bir hazineyi aramaya Hasankeyf’e geçiyoruz. Antik çağın ilk yerleşim alanlarından biri olan Hasankeyf binlerce yıldır kıyısına kurulduğu Dicle Nehri tarafından hayat verilen ama Ilısu Barajı ile Dicle nehrinin suları altında kalmanın hüznüne ortak olacağımız bu gezimizde binlerce yıl öncesinden günümüze kadar önemli bir yerleşim yeri olan ve Artuklular zamanında en görkemli günlerini yaşayan bu kadim kentteki gezimizde Dicle Nehri’nin kıyısındaki tarihi kalıntıların görüntüsü sizleri çok etkileyecektir. Ortaçağın en önemli şehirlerinden biri olan Hasankeyf’i görüp, Dicle’nin kıyısında çaylarımızı yudumladıktan sonra Mezopotamya haklarından Süryaniler için ata toprağı olarak ifade edilen Turabdin bölgesine giriş yaparak Turabdin’in merkezi Midyat’a ulaşıyoruz. Süryanilerin, Arapların ve Kürtlerin yüzlerce yıldır beraber yaşadığı Dinler ve Diller şehri Midyat gezimize başlıyoruz. Sıla, Hercai, Ah Bir Bulut Olsam gibi dizilerin çekildiği Midyat Konukevi gezimizi gerçekleştiriyoruz. Birbirinden harika fotoğraflar çekebileceğiniz Konukevi ziyaretimiz sonrasında Süryani ustalar tarafından yıllar boyunca geliştirilmiş ve bir kültür halini almış Telkâri sanatının örneklerini görüp satın alabileceğimiz telkâri atölyesini ziyaret edip, alışverişlerimizi gerçekleştiriyoruz. Telkâri alışverişlerimizden sonra Tarihi Midyat Evleri arasında gezinti yapabilmek adına serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından çarşıda bizi bekleyen otobüsümüz ile buluşarak otelimize geçiyoruz.

Kahvaltı: Otelde fiyata dahil açık büfe
Öğle yemeği: Belirlenen restoranda (Ekstra)
Akşam yemeği: Otelde fiyata dahil açık büfe veya set menü 

5. Gün: MARDİN - ŞANLIURFA

Gezilecek yerler:
MARDİN
DARA ANTİK KENTİ
DEYRULZAFARAN MANASTIRI
KASIMIYE MEDRESESİ
TARİHİ KENT MARDİN SOKAK VE ÇARŞILARI
ŞEYH ÇABUK CAMİİ
ULUCAMİİ
ABBARALAR
ŞAHTANA KONAĞI
ŞEHİDİYE CAMİİ
ŞANLIURFA

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından mezopotamyanın mistik şehri Mardin’i keşfe çıkıyoruz. Gündüzü seyranlık gecesi gerdanlık olan bu şehirde ilk durağımız Suriye sınırındaki Doğunun Efesi olarak adlandırılan Dara Antik Kenti olacak. Şehir surları, necropol alanı ve sarnıçlarıyla sizleri büyüleyecek. Akabinde 5500 yıldır mezopotamya’da var olarak gerek bölgeye gerek Anadolu’ya kültürel birçok katkı sağlayan Kadim Süryani Halkının en önemli ibadetgahı olan Deyrul Zafaran Manasırına rehberimizin Süryaniler hakkında anlatımları eşliğinde geçiyoruz. Mardin deyince akla gelen ilk yapılardan biri olarak Kasımıye Medresesi Artukluların mirası olarak dimdik ayakta bir şekilde bizleri karşılayacak. Öğlen yemeğimizde Mardin esintileri ile soframızı donatacağız Kaburga dolması, iç pilav, semusek,irok, Mardin kebabı gibi lezzetler ile öğlen yemeğimizi alıyoruz. Ardından eski Mardin olarak adlandırılan taşın dantel gibi işlendiği konakların arasında yürüyüşümüz ile Mardin’i anılarımızda unutulmaz kılacağız. Şeyh Çabuk Camii, Ulu cami, Kültür Sokak, Abbaralar, Şahtana Konağı ve daha nicesi yürüyüşümüz ardından vereceğimiz serbest zamanda sizleri bekliyor olacak. Mardin’den akşamüzeri çıkarak Şanlıurfa’daki otelimize geçiyoruz. Bu gece dileyen misafirlerimizle ekstra olarak Urfa’da yüzyıllardır süregelen önemli bir gelenek olan sıra gecesine katılım sağlıyoruz.

Kahvaltı: Otelde fiyata dahil açık büfe
Öğle yemeği: Belirlenen restoranda (Ekstra)
Akşam yemeği: Sıra gecesinde (Ekstra)

6. Gün: ŞANLIURFA - LÜLEBURGAZ

Gezilecek yerler:
ŞANLIURFA
HARRAN
KONİK EVLER
GÖBEKLİTEPE
BALIKLI GÖL
AYN ZELİHA GÖLÜ
HZ. İBRAHİM MAKAMI
URFA ÇARŞISI

Sabah otelde alınan kahvaltının akabinde peygamberler şehri olarak bildiğimiz ancak son yıllarda yapılan arkeolojik çalışmalarla birlikte ‘’Tarihin Sıfır Noktasını’’ içerisinde barındıran Urfa’yı keşfe hareket ediyoruz. Kısa bir yolculukla uçsuz bucaksız Harran Ovasına inerek GAP projesinin nedenli büyük bir etki yarattığını göz alabildiğine ekili dili tarım arazileriyle görüyoruz. İlçeye vardığımız Harran’a özgü konik evleri ziyaret etmek için bir ağanın evine konuk oluyoruz. Yüzyıllardan beri bölge halkı tarafından kullanılan konik şeklindeki kerpiç evler dünyada sadece üç yerde karşımıza çıkıyor ki Harran’da bunlardan biri. Şehir surları, Harran Höyük, Harran Kalesi gibi yapıları panoromik olarak görerek Harran’dan ayrılıyoruz. Ardından 2013 yılından itibaren tüm dünyayı yerinden sarsan Mısır piramitlerinden 7000 sene eski olarak insanlığın ilk yapısı Göbeklitepe’ye geçiyoruz. Hepiniz merak ettiği soru işaretlerini rehberimizin göbeklitepe ile alakalı anlatımlarıyla çözümlüyor ve hep birlikte keyifli bir gezi yapıyoruz. Akabinde Urfa merkeze geçerek peygamberler şehri urfanın kalbinde peygamberlerin atası Hz.İbrahim’in doğduğu mağarayı Hz.İbrahim Makamı ateşe atılışı ile beraber oluşan Balıklıgöl ve Ayn Zeliha Gölünü görüyoruz. Urfa çarşılarından son alışverişlerimizi yapıyoruz. Özellikle biber deyince akla gelen ilk yer olan Urfa’da biberin, baharatın, salçanın en güzelini bulabileceğiniz yerdir. Geç öğlen yemeğimizin ardından dönüş yoluna geçiyoruz. Molalar, araç içi ikramlar ve konforlu bir gece yolculuğu ile yolculuğumuz devam ediyor. Sabahın ilk saatlerinde siz değerli misafirlerimizi buluşma noktalarında bırakarak, bir sonraki Zogo Turizm gezisinde birlikte olmak dileğiyle vedalaşıyoruz.

Kahvaltı: Otelde fiyata dahil açık büfe
Öğle yemeği: Belirlenen restoranda (Ekstra)
Akşam yemeği: Belirlenen dinlenme tesislerinde (Ekstra)